Behind the town, up in the mountain, was a famous warm lake.
Swimmers often went there. That day, two visitors, a young man
and a young woman, walked up to the lake for a swim. The trees
were green, the sun was in the sky. It was quiet and beautiful.
The woman put her foot in the water. 'Ow!' she said. 'It's hot!'
'Yes,' said her friend, 'I know. The lake is famous.'
They laughed, and walked into the water. They played and
swam. 'This is good,' said the young woman. 'Do you want to
come and live here?'
'No, it's too quiet,' said the man. 'Nothing exciting happens.'
Suddenly birds flew up from the trees, and they heard the
sound of animals. 'Why are the animals running away?' she asked.
'I don't know,' he answered. He pulled her under the water, and
she laughed.
Suddenly, there was a small earthquake. Now the woman was
afraid. She swam over to the man. Under the lake rocks moved
and the ground opened. Hot gas exploded into the lake. She
screamed. 'The water!' she cried.'It's too hot! It's ...' They were
her last words.
Soon the lake was quiet again.
From the school, Rachel went to find her daughter. A tall, darkeyed
man walked up to her and said, 'Hi! I'm Harry Dalton, from
the United States Volcano Office, and ...'
But Les Worrell and Elliot Blair came up to Rachel with smiles
on their faces. 'Well done, Rachel!' Les said, before Harry could
say anything more.
'You're a good speaker,' Blair said.
'Thank you,' Rachel said. But she didn't want Dalton and Blair
to meet. Blair wanted to make Dante's Peak a holiday town,
Dalton was from the Volcano Office. No, she didn't want them to
meet.
Harry tried again. 'I'm Harry Dalton, from ...'
'From Portland,' Rachel said quickly. 'Yes, your boss spoke to
me on the phone. He asked me to show you round. Let's go.'
She took him by the arm and moved him away from Worrell
and Blair. Lauren came up to them. 'Where's your brother?'
Rachel asked.
'I don't know,' Lauren said.
'I think I do,' Rachel said. They went over to her car. 'Get in,'
Rachel said to Harry. 'I must find my thirteen-year-old son first.'
They took the road up the mountain. Rachel told Harry about
Blair. 'He's going to be very good for the town,' she said.
'Where are we going?' Harry asked. He wanted to start work.
Rachel stopped the car outside an old mine. She got out of the
car and went over to it. 'Graham!' she called. 'Graham, are you in
there?'
A minute later, three boys came out of the mine. They were
dirty. 'You two go home,' Rachel said angrily to the other two
boys. 'And you — get in the car!'
Graham looked at Harry. 'Who are you?' he asked.
'I'm ...' Harry began, but Rachel said: 'That mine is
dangerous. Rocks can fall. You mustn't go in there. How many
times do I have to tell you?'
'Mom, not now, OK?' Graham said. He looked at Harry. Harry
smiled at him.
TÜRKÇESİ
Kasabanın arkasında, dağda, ünlü bir sıcak gölde vardı.
Yüzücüler sık sık oraya gitti. O gün, iki ziyaretçi, genç bir adam
Ve genç bir kadın yüzmek için göle çıktılar. Ağaçlar
Yeşil, güneş gökyüzünde idi. Sessiz ve güzeldi.
Kadın ayağını suyun içine koydu. 'Ah!' Dedi. 'Sıcak!'
"Evet," dedi arkadaşı, "Biliyorum. Göl ünlüdür. "
Güldüler ve suya girdiler. Oynadılar ve
Yüzdüm "Bu iyi," dedi genç kadın. 'Sen istiyor musun
Buraya gel ve yaşıyor musun? '
"Hayır, çok sessiz" dedi adam. 'Heyecanlı bir şey olmaz.'
Birden kuşlar ağaçlardan kalktı ve duydular.
Hayvan sesleri. "Hayvanlar neden kaçıyor?" diye sordu.
"Bilmiyorum," diye yanıtladı. Onu suyun altına çekti ve
o güldü.
Aniden küçük bir deprem oldu. Şimdi kadın oldu
korkmuş. Adamla yüzüştü. Gölün altındaki taşlar taşındı
Ve toprak açıldı. Sıcak gaz göle patladı. O
Çığlık attı. "Su!" Diye ağladı 'çok sıcak! Bunlar ... 'Onlar vardı.
Son sözleri.
Yakında göl sessizdi.
Okuldan Rachel kızını bulmaya gitti. Boylu, karanlık bir
Adam ona doğru yürüdü ve "Merhaba! Ben Harry Dalton, itibaren
Amerika Birleşik Devletleri Yanardağ Ofisi ve ... '
Fakat Les Worrell ve Elliot Blair gülümseyerek Rachel'a geldi.
Yüzlerine. "Aferin, Rachel!" Les, Harry'den önce
Bir şey daha söylersen.
Blair, "İyi bir konuşmacı" dedi.
"Teşekkür ederim," dedi Rachel. Ama Dalton ve Blair'i istemedi.
tanışmak. Blair, Dante'nin Zirvesini tatil kasabası yapmak istedi,
Dalton Volkan Ofisi'nden çıktı. Hayır, onları istemedi.
Buluşmak
Harry tekrar denedi. 'Ben Harry Dalton'um, gelen ...'
"Portland'dan," dedi Rachel çabucak. "Evet, patronun konuştu
Beni telefonda. Bana sana göstermemi istedi. Haydi gidelim.'
Onu kolundan alıp onu Worrell'ten uzaklaştırdı.
Ve Blair. Lauren onlara geldi. 'Kardeşin nerede?'
Diye sordu Rachel.
"Bilmiyorum," dedi Lauren.
'Sanırım yapıyorum,' dedi Rachel. Arabasına gittiler. 'Alın,'
Rachel Harry'ye seslendi. "İlk on üç yaşındaki oğlumu bulmalıyım."
Yoldan çıkıp yola çıktılar. Rachel Harry'ye şunları söyledi:
Blair. "Kasaba için çok iyi olacak" dedi.
'Nereye gidiyoruz?' Diye sordu Harry. İşe başlamak istedi.
Rachel arabayı eski bir madende durdurdu. O dışarı çıktı.
Araba ve ona geçti. 'Graham!' o aradı. 'Graham, geldin mi
Orada?'
Bir dakika sonra üç çocuk madenden çıktı. Onlar
kirli. "Siz ikiniz eve gidin," dedi Rachel öfkeyle diğer ikisine
Çocuklar. 'Ve sen - arabaya bin!'
Graham Harry'ye baktı. 'Kimsin?' O sordu.
'Ben ...' Harry başladı, ancak Rachel: 'Bu benim
tehlikeli. Kayalar düşebilir. Oraya girmemelisin. Kaç
Sana söylemek zorundayım mı? "
"Anne, şimdi değil, tamam mı?" Graham dedi. Harry'ye baktı. Harry
Ona gülümsedi.
Her telden paylaşımlar.
0 yorum:
Yorum Gönder